Türkiye’yi temsil ettiği Meksika’daki Miss Universe’da favoriler arasında gösterildi, ama beklenen taç gelmedi. Yine de Ayliz, kaybedilen bir yarışmanın ardından kazandığı içsel gücüyle karşımızda. Göçmen bürosunda gözaltına alınan annesi, yalnız geçirdiği yarışma süreci, kilolu geçen bir ergenlikten disiplinle yaratılan yeni bir beden… Hepsi onun öyküsünün bir parçası. Ayliz; güzelliğinin arkasındaki mücadeleyi, görünmeyen yükleri ve bilinmeyen yönlerini samimiyetle GrandBazaar’a anlattı… Türkiye’nin hem çok beğenilen hem de en çok eleştirilen güzellerinden birisin. Hatta, sarışın ve yeşil gözlü olduğun için bile okların hedefindeydin… Bunun nedenini hiç düşündün mü? Sarışın ve yeşil gözlü olmam sadece görünürdeki sebepti. Asıl mesele, kendi duruşundan ödün vermeyen bir kadın olmamdı. İnsanlar çoğu zaman seni tanımadan, sadece dış görünüşünle yargılamayı tercih ediyor. Ama ben hiçbir zaman sadece dış görünüşümle var olmadım. Güzelliğim dikkat çekmiş olabilir ama esas kalmak için ne kadar emek verdiğimi, ne kadar mücadele ettiğimi ancak yakından bakanlar görebildi. Güzellik yarışmasına katılmaya nasıl karar verdin? Açıkçası bu karar bir anda alınmadı. Uzun zamandır kendimi farklı alanlarda geliştirmeye çalışıyordum; hem kendime güvenimi hem de temsil gücümü fark ettikçe, bu platformda yer almanın bana çok şey katacağını düşündüm. Hayallerimi gösterebileceğim bir alan arıyordum. Güzellik yarışması sadece bir sahne değil, bir başlangıçtı benim için. Miss Universe 2024’ün favorileri arasında olmana rağmen, sence neden dereceye giremedin? Miss Universe gibi global bir platformda favoriler arasında gösterilmek bile başlı başına büyük bir gururdu. Ama bazen yarışmalar sadece performansla değil, birçok farklı dinamikle şekilleniyor. Ben elimden gelenin en iyisini yaptım. Kendi adıma içim çok rahattı. Belki jüri başka bir hikâyeye dokunmak istedi, belki başka bir enerjiyi aradı. Bu da sürecin doğasında var. Ama ben oradan bir dereceyle değil, çok büyük bir deneyimle döndüm. Ve bu, benim için her şeyden daha değerli. Bütün güzeller ekibi ile birlikte Miss Universe organizayonuna katılmışken, sen niye tek başınaydın? Açıkçası bireysel ilerlemeyi tercih etmedim, başta her şey ekipçe yürür diye düşünmüştüm. Ama süreç içinde bazı şeyler planladığım gibi gitmedi. Neden böyle olduğunu ben de tam olarak bilmiyorum.Yine de elimden gelenin en iyisini yapmaya, ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye odaklandım. Yalnızdım ama içimde taşıdığım sorumluluk çok kalabalıktı
